İstanbul – 23 Aralık 2013
Bilgi ve İletişim Teknolojileri sektöründe ya da genel söylemiyle Bilişim Sektöründe 2014 yılına yeni umutlarla başlıyoruz. Bu yılda çift haneli büyüme beklentisi devam ediyor.
2023 yılında 500 Milyar Dolar ihracat ile Dünyanın 10. Ekonomisi olmayı hedefliyoruz. Bu arada Bilişim Sektörünün büyüklüğü de 160 Milyar Dolar olacağını planlıyoruz. Ancak, Bilişim Sektörünün 160 Milyar Dolarlık büyüklüğe nasıl ulaşabileceğini ve bunun nasıl hesaplanabileceğini bugünkü durumumuza bakarak anlayabilmemiz mümkün görünmemektedir. Peki, eksiklikler nerede?
Öncelikli ve temel neden, güncel bir Bilişim Sektörü envanterimizin olmayışıdır. Yani bugün kaç mühendisimiz var, hangi ürün ve hizmetleri hangi yetkinlikte üretiyoruz, kaç şirketimiz var ve faaliyet alanları nelerdir gibi onlarca soruya net cevaplar veremiyoruz. Neredeyse tüm sektörlerin altyapısındaki veri kaynaklarını yöneten sektörümüzün, maalesef kendi altyapısı yok.
Özetle 2023 hedefi için önce bir başlangıç noktasının adını koymamız gerekiyor. Bugün sektör büyüklüğünü sadece bazı tahminler üzerinden değerlendiriyoruz. 2013 rakamlarını 45 Milyar Dolar olarak varsaysak planlı ve sistematik bir yapılanma ile her yıl %13 – %14 aralığındaki büyüme değerleriyle 2023 yılında 160 Milyar Dolar hedefi yakalayabiliriz.
Peki envanter çalışması dışında neler yapabiliriz,
- Tüm olumlu görünen verilere rağmen sektörümüzde mevcut yetişmiş insan gücümüz bugün için maalesef yeterli sayıda değildir. Bu konuda 2023 hedeflerimizi de göz önüne aldığımızda ciddi tedbirler almak, yatırımlar yapmak zorundayız
- Özellikle KOBİ seviyesindeki tüm kurumların Bilgi ve İletişim Teknolojilerini kullanmaları teşvik edilmelidir. Böylelikle ülkemiz verimliliğinin artması da sağlanacaktır.
- Yazılım ve Hizmet sektörlerinin gelişimi için ticari zihniyet üzerine kurulmamış Teknokentler ve Teknoparklar oluşturularak şirketlerarası güç birliktelikleri desteklenebilir.
- Son yıllarda hızla gelişen Çağrı Merkezleri için yetkin ve farklı dillerde personel istihdamı teşvik edilerek global firmaların bu hizmetlerini Türkiye’den vermesi desteklenebilir.
- Türkiye’de üniversite sanayi işbirliği yeterince yerine getirilememektedir. Ortak proje sayısı çok az olup, üniversitenin bilgi birikimi ve Ar-Ge yeteneği yeterince kullanılmamaktadır. Bu işbirliğinin geliştirilmesi için yeni mekanizmalar oluşturulması gerekmektedir. Her üniversitede (veya ilde veya bölgede) bir “Üniversite-Sanayi İşbirliği Merkezi”nin oluşturulması gereklidir.
- Teşvikler için alınan kararlar istikrarlı olarak sürdürülmelidir.
- Özellikle Yazılım ve Hizmet sektöründeki vergilendirme kural ve koşulları gözden geçirilmelidir.
- Kamuda yerel markalar rekabet koşullarında desteklenmelidir.
- Fikri mülkiyetleri güvence altına alınmalıdır.
- Fatih Projesi hassasiyetler göz ardı edilmeden sürdürülmelidir.
Tabii ki Bilişim Sektörü Envanterinin öncesinde birçok STK tarafından detayları bilinen ancak maalesef uygulamaya alınamayan Bilişim Sektör Birliği çalışmalarının da yeniden gündeme gelmesi kaçınılmazdır.
M.Rüştü ARSEVEN
Tübifed Disiplin Kurulu Üyesi